Çocukluktan itibaren doğal cinsel gelişim evrelerimize uygun, konuşma ve davranışlardan kaçınılarak, ayıplarla, yasaklarla büyüdüğümüz için cinselliği doğallaştıramıyoruz ve tabu dediğimiz sürece tabu olmaya devam ediyor. Doğru bilginin olmadığı yerde sağlıklı davranış olmaz ve hurafeler, şehir efsaneleri insana gerçekmiş, en doğruymuş gibi gelir. Çünkü konu ne olursa olsun insan bir sorun yaşadığında bu sorundan çıkmak için sırtını bir bilgiye dayama ihtiyacı duyar. Bu bilgi bilimsel değilse yaşanan sorun derinleşir.

 

EVLENMEDEN ÖNCE CİNSELLİKLE İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ OLMAK NEDEN ÖNEMLİ?

 

Çoğu çift evlenirken özellikle uzun yıllar flört etmiş ve cinsel birlikteliği ertemişlerse, evlendiklerinde çok güzel bir cinsel hayatlarının olacağını düşünür, hayal eder. Bu bazen olur, bazense olmaz. Cinsellik hakkında bilimsel bilgi sahibi olmadan kulaktan dolma yanlış bilgilerle evliliğe adım atıldığında hayal kırıklığı kaçınılmaz olabilir.Kadınlara ‘evlenince öğrenirsin’ denilen ve erkeklerin zaten bildiği varsayılan cinsel hayat her iki taraf içinde sorunları beraberinde getirebilir.İlk gece kaygısı, vajinismus, ereksiyon sorunları, orgazm sorunları gibi problemler evliliğin ilk günlerinden başlayıp, bir uzmandan yardım alınmazsa uzun süre can sıkmaya devam edebilir.Farkındalıklı cinsel hayat için cinsel bilgi sahibi olmak önerilir. Örneğin, ilk geceyle ilgili bilgi sahibi olmak veya çiftlerin birbirini yıllardır tanısa bile cinsel uyumun zaman alabileceğini bilmeleri önemlidir. Birbirini keşfetmek, pozitif cinsel iletişimi kullanmak için neler yapmaları gerektiği ile ilgili bilgi almak farkındalığı arttıracak ve uyumu kolaylaştıracaktır.

 

CİNSELLİĞİ KONUŞMAK HALA ÇOĞU ÇİFT İÇİN BİR TABU. PEKİ, ÇİFTLER CİNSELLİK İLE İLGİLİ EN DOĞRU BİLGİYE NEREDEN ULAŞABİLİR?

 

Bireyler/çiftler her şeyden önce şunun farkına varmalılar; Cinsellikle ilgili bilgileri bana anlatan ya da aktaran kişi bir arkadaşım, yakınım, yakınımın yakını vb. bu bilgileri nereden biliyor? Gerçekten doğru mu? Ayrıca herkesin cinsel yaşamı kendi özelidir ve kendine özeldir kıyaslanmaz ve bir değerlendirme yapılacaksa bu konuda uzman birinin yapması gerekir. Bundan dolayıdır ki merak edilenleri, soru ya da yaşanan sorunları mutlaka uzmanına sormanız gerekir. Bu konuda yayınlanan bilimsel kaynaklar, ulusal ya da uluslararası bilimsel/güvenilir/satış ve pazarlama kaygısı olmayan, uzmanlar tarafından hazırlanan siteler, bu konuda çalışan derneklerin yayınları daha sağlıklı bilgiye ulaşma konusunda sizlere destek olacak yol gösterecektir.

 

İLK CİNSEL DENEYİM HAKKINDA PARTNERİNİZLE KONUŞUN EVLİLİKLERDE EN SIK KARŞILAŞILAN CİNSEL PROBLEMLERDEN BİRİ İLK GECE KORKUSUDUR. PEKİ, BU KORKUNUN TEMELİNDE NE YATIYOR?

 

İlk gece korkusu özellikle bizim ülkemizde yeni evlenecek çiftlerin kafalarını uzunca bir süre meşgul eder. Evlenilen kişi âşık olunan biri bile olsa ilk kez yaşanacak cinsel ilişki hafif kaygı ve korku oluşturur. Bunun nedenleri arasında ise hiç bilmemek, deneyimlememiş olmak, çevrenin bu konuya yaklaşımı, yanlış bilgilendirmesi, abartılı bilgiler sayılabilir.İlk geceyle ilgili pek çok mit (yanlış bilgi ve inanç) vardır. Bunlardan en çok “kanama olacak” ve “acıyacak” miti kafaları kurcalar ve korkunun oluşmasına neden olur. ‘Ya kanamazsa’ düşüncesi de kaygı ve kaçınma yaratır. İlk geceyle ilgili öyküler, çevrenin anlattıkları, kaygıların oluşmasına etken oluşturabilir.İlk geceyle ilgili yaşanan olumsuz deneyimlerin altında; yanlış bilgiler, cinsellikle ilgili bir eğitimin alınmamış olması, karşılıklı cinsel iletişim ile ilgili eksiklik, cinsiyetçi yetiştirilme gibi nedenlerin varlığı bilinir.

 

İLK GECE KORKUSUNU YENMEK İÇİN KADINLARA VE ERKEKLERE TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?

 

İlk cinsel deneyimde iki taraf da heyecanlıdır aslında, çünkü onlara göre ortada halletmeleri gereken bir görev vardır. ‘Bekâreti almak, kızlığı bozmak, işi halletmek’ tüm bu tanımlar bile gerginlik yaratabilir.Yetersiz bir ön sevişme ile ereksiyon gerçekleştikten sonra ilişki denenir. Kadının cinsel organının ıslanmadığı fakat vajina kaslarının rahat olduğu durumlarda ilişki gerçekleşir ancak kadının canı acıyabilir, belki kan gelir. Oysaki cinselliğin doğasında kan ve acı pek yoktur. Cinselliğin doğasına aykırı davranıldığında ise istenmeyen sonuçlar olabilir. Bunların yaşanmasına cinsel bilgi, tutum ve davranış eksikliği, fiziksel ve duygusal hazırlıkların yeterince yapılmaması durumu neden olur. Eğer ilk cinsel birleşmede, iki taraf da rahatsa, iyi bir ön sevişme yapılıyorsa, ıslanma varsa, pelvik kaslar rahatsa, sakin ve yavaş yavaş giriş gerçekleştiriliyorsa kanamaya pek rastlanmaz, bazen birazcık kahverengi ya da pembe lekelenme görülebilir. Cinsellik karşılıklı sevgi, hoşgörü ve her iki tarafın da isteklerini düşünerek yaşandığında -organik herhangi bir şey yoksa- acı hissetmek söz konusu bile değildir. Prezervatif, kayganlığı ile ilk ilişkilerde destekleyici olacaktır. İlk kez yaşanacak cinsel ilişkide kaygı düzeyini kontrol etmek önemlidir. İlk geceye gereğinden çok önem vermek, abartmak ve endişelenmek olumsuz sonuçlara neden olabilir. (Kadınlarda vajinismus, ağrılı cinsel ilişki, erkeklerde ereksiyon sorunları gibi.)Her iki taraf için de önemli olan ilk cinsel birliktelik; karşılıklı, sevgi ve anlayış ile rahat yaşanabilir. İletişimi doğru kurmak, kendini karşı taraf doğru ifade edebilmek ve dinleyebilmek, kaygıları, merakları paylaşabilmek, birbirini keşfederken sabırlı ve sakin olmak bu süreçte çiftlere yardımcı olur.İlk gece korkusunu ortadan kaldırmak için evlenmeden önce ilk geceyle ilgili bilimsel destek alabileceğiniz uzmanlara başvurmanız ve bilimsel kaynaklardan bilgi almak yararlı olacaktır. Abartılı ve yanlış bilgi çiftleri tedirgin ederken doğru bilgi rahatlatır.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir