1. Cinsel taciz kültürünün açığa çıkması
Bu yıl, #MeToo ve #TimesUp hareketleri Hollywood ünlülerinin ayaklanışını gözler önüne serdi. Özellikle Hollywood camiasında yıllardır süregelen tacizlerin açığa çıkmasıyla başlatılan protestolar, ünlülerin dünyasının ötesine geçen, iş yerleri ve endüstrilere doğru ilerleyen bir kargaşaya yol açtı. İş dünyasının her sektöründe çalışan kadınlar, yaşadıkları istismar hakkında konuşmaya başladılar. Ne yazık ki önceki yıllarda failler gerçekleştirdikleri suçlar sebebiyle ciddi bir sonuçla karşılaşmadan olayı örtbas edebildiler. Sayıların güç getireceğine inanan, cinsel tacize maruz kalmış kadınlar günümüzde konuşmaya başladı. Bu sebeple cinsel istismarda bulunan bir sonraki kişi için olayı örtbas etmek o kadar da kolay olmayacak.
2. Cinsel taciz konusunda işveren destekli eğitim
Tecrübeleri hakkında konuşma taraftarı olan kadın sayısına karşılık olarak, şirketlerin çalışan davranışının ciddi bir iş riski oluşturması sebebiyle bu durumu daha ciddiye almaktan başka çaresi kalmayacak.
3. Gelişmiş ebeveyn izni politikaları
Ebeveyn izni, kadının iş istihdamının artmasıyla gündemden düşmeyen bir konu oldu. Üniversite okuma oranları gittikçe artan kadınlar ve 18 yaşından küçük çocuklara sahip olan hanelerin %40’ında kadının eve ekmek getirmesi söz konusuyken; işverenler, kadının iş hayatında sahip olacağı hakları geliştirmek zorunda kalacak. Erkekler de 2017 yılında konuyla ilgili şikayetlerini belirttiler. Hem kadına hem de erkeğe çocuk sahibi olduklarında belirli bir dönem ücretli izin verilmesi tartışılmaya başlandı. Nötr-cinsiyet* politikalarına devlet desteği de özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde artıyor. Bu nedenle, bu ivme muhtemelen 2018’de devam edecek ve daha fazla sayıda nötr-cinsiyet ve daha cömert ebeveyn izni politikalarının oluşturulmasını sağlayacaktır.
4. İş yerinde daha fazla esneklik
Söz konusu demografik değişikliklerle ilgili olarak daha fazla işverenin 2018’de esnek çalışma politikaları ve uygulamaları benimseyeceği görülüyor. Birçok şirkette, belirli türden çalışanların bilgisayarlarına ve dijital cihazlarına bağlı olduğu bir gerçek. Bununla birlikte, bu çalışanlar için daha kısa sürede iş yapmayı mümkün kılan teknolojik ilerlemeler varken, mesai saatleri konusunda genel bir değişim gözlenemedi. En rekabetçi işgücü piyasalarında yetenek sıkıntısı olmaya devam ederse, yeni çalışanların cezbedilmesi için esnekliğin giderek daha fazla benimsenmesi gerekecektir.
5. Çeşitlilik verilerinin açıklanması
Çalışanlar, çalışan çeşitliliği ve cinsiyete dayalı ücret farkı bilgileri konusunda daha fazla şeffaflık talep ediyorlar. Bu eğilim, çeşitliliğin iş performansını güçlendirdiğini kanıtlıyor. Eğlence sektöründen örnek verecek olursak, yakın zamanda İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in hayatının anlatıldığı ‘The Crown’ dizisinde kraliçeyi canlandıran başrol oyuncusu Claire Foy’un, prens olan eşini oynayan Matt Smith’ten daha az ücret aldığı ortaya çıkmıştı.
Umuyoruz ki 2018 iş yerlerine daha fazla şeffaflık getirir ve işverenler bu tarz programları benimser.