Yeniden başlama kararı almak; çoğu kez, çekip gitmekten daha zordur. Çiftin her bir eşi, kaybolmuş ve bir daha ait olacağı yeri bulamayacağı korkusu içindedir.
Sağlam bir analiz ve devam etmenin doğru bir karar olduğunu bilmek; içeride gizlenmiş hayal kırıklığı ve öfkeyi yok etmeye yetmeyebilir. Her şey yolunda görünürken, küçücük bir ayrıntı, kırılganlığı canlandırabilir. “Ya tekrar olursa” endişesi, yetersizlik ve güvensizlik duygularını canlandırabilir. Kişinin kaçma arzusunu uyandıran ve depresyona kadar gidebilen bu durum; ilişkide yalnızlığın başlamasına yol açabilir. Bu; ancak çift olmanın giderebileceği yaşamsal doyumlara bir darbedir.
Utanç ve suçluluk duygusu ilişkiyi tüketebilecek güçtedir. Geçmişi sorgulamak, suçlu görünen tarafa imalarda bulunmak, sıkıştırmak, utandırmak ve geride kalması gerekenleri ortaya getirmek; affettiğiniz kişinin kaçmasına neden olabilir. Utanç ve suçluluk duyguları taşınması çok güç ağırlıklardır. Doğal olarak kişi pes eder ve ona verdiğiniz şansı size iade eder. Evlilikler diyet ödemeyi kaldıramayacak dengelere sahiptir.
Geçmişteki hortlakların canlanma girişimi elbette olacaktır. Çiftin buna hazırlıklı olması ve duygusal ifadelerini bastırmadan ama doğru yöntemlerle ifade edebilmesi gerekmektedir. Affedilen eş; gücenmemeli ve eşine onu anladığını hissettirmelidir. Geçmişte olanlar; yeni kavga ve saldırılara neden olmamalıdır.
Geçmişte yaşananların intikamını almaya çalışmak, evliliğin yıkımı demektir. Öç; düşünce olarak bile yok edicidir.
Yeniden başlayan çiftin; önüne bakmaya ve ileriyi görmeye çok ihtiyacı vardır. Evlilik yolu, hep ileriye giden ve geri dönüşü olmayan bir yoldur. Adımlar ilerlerken, gözler geriye bakarsa; silik soluk hatıraların oluşturacağı gölgelerden kaçınılamaz.
Her şey yolunda “imiş” gibi davranmak, her şeyi yoluna sokmaz. Aksine, sorunlarla yüzleşmeyi geciktirerek, çiftin en başa dönmesine sebep olabilir. Yeniden başlamak; çatışmadan, hayal kırıklığından, anlaşmazlıklardan uzak durmak demek değildir. Her çiftin, birlikte yaşam gerçeğine uygun olarak; birbirlerinden beklediklerini gerçekleştirmeye ihtiyacı vardır. Bu da birbirlerini anlamakla, duymakla, düşünmekle olabilir.
Yolunda giden evlilikler; sorunsuz evlilikler değildir. Sorun çözme ve uzlaşma becerisine sahip evliliklerdir. İlişkide en iyi noktayı yakalamak ve onu dondurmak da mümkün değildir.
İlişkiler bazen kazaya uğrayabilir. Yeniden başlamak gerekebilir. İkinci bir şansı hak edebilir. İşte bu noktada, çekip gitmek; şairin dediği gibi, “sisler bulvarında kaybolmak” değil midir?