‘Merak’ Ne Anlama Gelir?

Farklı zamanlarda, farklı yerlerde yer alarak; çevremizdeki objelere, insanlara yönelik olan ve olaylarla ilgili araştırma yapmaya karşı olumlu duygular hissedip, bunlardan zevk alabilmeyle açıklanabilen ve her zaman gerekli olan bir kavramdır.

Yaşama isteğiyle birlikte, giderek bizi harekete geçiren ve bir şeyler yaratmaya ve ortaya çıkarmaya yarayan bir aracı olarak da düşünülebilir. Dolayısıyla, merak, gelişimin her evresinde bir gerekliliktir.

Her yaştan insan için, doğumdan itibaren öğrenmeyi gerçekleştirebilmek için, ilk olarak gereken bir kavramdır. Öğrenmenin devamı için merakın güdülenmesi gerekir; dolayısıyla merak etmek ya da etmemek de çevre tarafından etkili bir durum olarak açıklanabilir. Bu noktada, destekleyici bir çevre geliştirici olabilecekken; engelleyici bir etken olarak, kişinin meraklandığı konularla ilgilenmesinde durdurucu, geriletici bir etki de yaratabilir.

Örneğin, çocuğun çevresindekiler fazla meraklı olmanın kötü bir şey olacağını söylüyorsa, çocuk da merak etmenin kötü bir şey olacağını düşünerek öğrenme konusunda isteksizlik yaşayabilir ve başına gelen kötü olayların nedeni olarak fazla meraklı olduğunu düşünebilir.

Daha küçük yaşlardan itibaren, etrafına karşı ilgisi ve merakı olan çocuklar; büyüyüp konuşmaya başlayınca, merak ettikleri konularda daha fazla soru sorar, öğrenme istekleri artar; bilginin işlerine yarayıp yaramayacağı bir koşul değildir. Genelde farklı olanı, yani yabancı olanı merak ederler. Bunun yanı sıra, tanımadıkları ya da ilk kez karşılaştıkları kişilerin o an yapmakta olduğu şeyin ne olduğuna dair anlam yaratmaya, neden-sonuç ilişkileri kurmaya çalışabilirler.

Ayrıca merak etmek, çocuğun dış dünyayla olan ilişkisiyle ilgili de bize bilgi verir. Büyüdükçe daha fazla insan, eşya, ortam tanıyan ve deneyim kazanan çocuk, daha fazla bilme ihtiyacı içerisine girer. Çevresindeki hayvanların hareketleri, yemek yeme biçimleri, anne babasının neler yaptığı, neden aynı yerde yattıkları, neden babasının işe gittiği, neden banyo yapması gerektiği ve neden tırnaklarının kesilmesi gerektiği gibi bir sürü konuda merakları vardır, Bunlar gibi artış gösteren sorular, 2 yaş civarında, kendi dışındaki dünyayı anlamak isteyen çocuğun, psikolojik olarak gelişiminde yer alan önemli bir evredir. Anne babanın da, yaratıcılıkla bu sorulara cevap verip, çocuğun zihinsel ve psikolojik gelişimine katkı sağlaması çok önemlidir.

Soru sormanın dışında, çocuklar araştırarak, gözleyerek ya da davranışlarıyla ifade ederek de bu ilgi ve alakayı yansıtırlar. Ayrıca, çocuklar anne, baba ve kendilerine dair geçmiş hikâyeleri de dinlemeyi severler. Merak ederler; nasıl doğdu, o doğmadan önce neredeydi, nasıl bir bebekti, anne babası nasıl evlendi, hamileyken annesi nasıldı, annesinin karnının içinde nasıl duruyordu?.. gibi. Dile getirmeseler de, anne babalarının duyguları, onu ne kadar sevdikleri, kızıp kızmadıkları gibi açıklamaları duymak isterler. Bu, başka duygular için de geçerlidir, bazen yaşları ufak olduğu için anne babalar anlamadıklarını düşünüp olaylar üzerinde açıklama yapmazlar; ancak çocukların bilme ihtiyacı vardır, bildikçe anne babanın duygularından daha da emin olup endişeleri azalır.

  • Hayatla ilişkiyi güçlendirir, olumlu duygularımızı ve hayata dair isteğimizi artırır.
  • Merak ederek öğrendikleriyle, çocuk, sosyal anlamda kendi başına sorun çözme kapasitesini geliştirir.
  • Alışkanlıklarını edinirken farklı yollar deneme ve pratik sağlama olanağı kazanır.
  • Eğitim ve öğretim hayatında daha kolay güdülenebilir.
  • Kendi başına iş halletme becerisi gelişerek, kişiliğine olumlu kazanımlar sağlar.

Merak Duygusu Nasıl ve Ne Kadar Desteklenir?

Çocuğunuz merak ederek, etrafı ve sizinle ilişkisinde bazen çok fazla soru sorarak sabrınızı zorlayabilir ya da etrafa olan ilgisi, artan hareketlilikle beraber, kendine veya eşyalara zarar verebilmesine neden olabilir. Bu noktada, ona sınır koymak size kalmaktadır; ancak en temel nokta, merak duygusunu azaltmamak; fakat ona koyulacak sınırların neler olabileceği ile ilgili yönlendirici olmaktır.

Çocuk merak etmenin kötü bir şey olduğunu değil, doğru olan ve olmayan davranış biçimlerini öğrenmelidir.

  • Merak ettiklerinizden bahsederek, ona olumlu yönde model olun, güdüleyici bir tutum sergilemiş olursunuz.
  • Onu izleyin, böylece onun nelere daha meraklı, ilgili olduğunu anlayabileceksiniz.
  • Bebekliğinden itibaren, zengin bir çevre ve deneyim alanları sağlayın. Ancak bu durum, çocuğun önüne materyalleri koyup, hepsiyle oynamasını beklemek olarak gerçekleşmemelidir. Onunla oyun oynayarak da keşif, yaratıcılık ve üretme gibi olumlu kazanımlar sağlamasına destek olun.
  • Çocuğunuz size soru sorduğunda, basit ve sade ifadelerle, yaşına uygun içerikli cevaplar vermeye çalışın.
  • Çocuğunuzun sorduğu sorulara bir cevabınız yoksa, bu soruları bilmediğinizi açık yüreklilikle ona söyleyebilirsiniz, bilmediğiniz yerleri öğrenmek için fırsatlar olduğunu görecektir.
  • İlgili olduğu konudaki materyalleri sürekli ona vermek yerine; yakınında tutun ve farklı zamanlarda farklı materyaller ortaya çıkarın. Belirli yönergeleri olmayan oyunlar, farklı düşünme becerilerini ve bireyselliğini geliştirecektir.
  • Açık uçlu sorular sorun. Cevabın ya evet ya da hayır olduğu sorular sormak yerine; istediği şekilde cevap verebileceği düşündürücü soru şekillerini kullanmış olursunuz. “Ne, neden, niçin, nasıl?..” gibi soru tiplerini kullanmaya çalışın.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir