Yeni doğmuş bir bebeğin evdeki ilk günleri her ne kadar eşsiz ve özel olsa da, durum her zaman beklediğiniz şekilde gerçekleşmez.
9 ay bekledikten sonra nihayetinde bebeğinizi kollarınıza alırsınız. Bununla birlikte zihninizi bazı şüpheler istila eder. Meydana gelecek değişimlerden dolayı bir korku hissedersiniz. Bu ilk ve özel günlerde yapılacak en iyi şey olarak, yeni doğan bebeğinizle evde kalıp bu anların keyfini sakin ve mutlu bir şekilde çıkartmanız tavsiye edilir.
Yeni doğan bebekler hiç de başkalarından duyduğunuz gibi uyumak ve beslenmekten başka bir şey yapmayan canlılar değildir, aksine anneliğin bu ilk dönemi hiç de tahmin edildiği kadar basit geçmez; ayrıca her ne kadar bitkin ve fiziksel olarak yorgun hissetseniz de farklılığınızın bütün ihtiyaçlarını karşılamanız gerekir.
Çözüm her şeyi kendimiz üstlenmektense başkalarından da yardım istemektedir. Hatta bebeğinizin uyuduğu saatlerden de faydalanıp biraz dinlenmek sizin için çok yararlı olacaktır.
Evdeki herkes, bu yeni duruma uyum sağlamak zorunda kalacağından dolayı, yeni doğan bebeğinizle birlikte evde geçireceğiniz bu ilk günler tüm aile için çok heyecan verici bir deneyim olacaktır. Bununla birlikte, bu durumla sakince ve korkuya kapılmadan yüzleşmenizi öneririz.
İlk günler nasıl geçer? Ve ailenin bu yeni üyesinin gelişini nasıl karşılayacaksınız?
Bebeğinizin evdeki ilk günleri: Adaptasyon süreci başlıyor
Evde bir yeni doğan ile geçirilecek ilk günler yeni anneler için çok kaygı verici bir durum olabilse de, panik yapmaya gerek yoktur. Yeni doğanın davranışını gözlemlemek önemlidir. Çünkü “dış” dünyaya alışmaya daha yeni başlamıştır; oksijeni ve besinleri artık göbek bağıyla temin edilmiyor ve önceden içinde bulunduğu rahmin koruması da artık yok.
Sakin olun! Bu süreçte sadece ailenizin ve sağlık personelinin desteğini almakla kalmazsınız, her kadın bu zaman diliminde kullanacağı bazı yardımcı araçlara sahiptir: İçgüdü, şefkat ve bir annenin sağduyusu. Aşağıda, o kalbinizden bir parça olan varlığı, hastaneden eve getirdikten sonraki ilk günlerde uygulamanız gereken bazı önemli tavsiyeler bulacaksınız.
Bebeğinizi besleme
Yenidoğanların mideleri çok küçüktür, yani çok az miktarda ve çok sık beslenmeleri gerekir. Birçok yenidoğan anne sütü ya da biberonla beslenmesine bakılmaksızın, her iki – üç saatte bir beslenmeyi bekler. Ancak daha sık acıkan bebekler de olabilir.
Bebeğiniz kollarınızdayken acıktığını kolaylıkla fark edeceksiniz, çünkü acıktığında küçük iniltiler çıkarmaya başlayacak ve devamında bu yüksek sesli ağlamaya dönüşecektir. Ayrıca daha belirgin işaretler de vardır. Örneğin; bebeğiniz ellerinizi emer, ağzını sanki emiyor gibi hareket ettirir ve kafasını göğsünüze doğru götürür.
Hıçkırıklar, gaz çıkarma ve kusma: Normal olan nedir?
Diğerleri bunu tek başlarına ve neredeyse hiç yardım almadan yapabilse de, bazı bebeklerin sık sık gazı alınması gerekir. Bunu anlamak için sadece beslenme anındaki davranışını değerlendirmeniz yeterlidir. Eğer bebeğiniz beslenmeden sonra huzursuz ya da sinirli bir hale gelirse muhtemelen gazı alınması gerekiyordur.
Çocuğunuz hıçkırır ya da kusarsa paniğe kapılmayın; bu normaldir ve ufaklığınız için rahatsız edici bir durum değildir. Ayrıca, ufaklığınızın ağzından, emzirme esnasında ya da kısa bir süre sonra süt gelecek olursa da sakın endişeye kapılıp korkmayın.
Bununla birlikte, eğer yenidoğan bebeğiniz aşırı kusuyorsa ve özellikle geceleri ağlarken sırtı kavisli bir hale geliyorsa, reflüsü olabileceğini düşünmelisiniz. Reflü, yenidoğanlarda çok yaygın olarak görülen bir durumdur ve genellikle bebeğiniz baş kaslarını kontrol edebilir hale geldiğinde iyileşir.
annesinden süt emen bebek
Bezin ne durumda olduğuna bağlı olarak, bebeğinizde rahatsızlık oluşabilir veya döküntüler meydana gelebilir. Eğer bebeğiniz anne sütüyle besleniyorsa, günde en az beş kez idrar yapması mümkündür. Eğer mama ile besleniyorsa da daha sık, hatta günde yaklaşık on kez bezini ıslatacaktır.
Aynı zamanda emziren bebeklerin, mamanın sindirim süresinin anne sütünden daha uzun olmasından dolayı, bezlerini mamayla beslenen bebeklerden daha çok miktarda kirlettikleri görülmüştür. Bu nedenle, küçük bebeğinizin bezlerini ne sıklıkta kirlettiğini takip etmeli ve bunu doktorunuza bildirmelisiniz.
Bebeğiniz ilk kakası da, ilk günlerde koyu ve siyahımsı bir renkte olacak (mekonyum), ancak daha sonra bezinde yeşilimsi, kahverengimsi veya hardal renginde daha akıcı bir kaka bulmaya başlayacaksınız. Bebeğiniz eğer emiyorsa, kakası daha topak topak, mamayla ya da biberonla besleniyorsa daha macunumsu ve farklı renkte olabilir.
Bebeğim ağlayınca ne yapmalıyım?
Şu bir gerçek ki, bebeğiniz mutlaka ağlar. Ağlamak, onun karşılanmayı bekleyen ihtiyaçları veya rahatsızlığını ifade etmek amacıyla gösterebileceği tek tepki metodu olmasından dolayı bu kaçınılmaz ve engellenemez bir gerçektir. Evde geçirdiği ilk birkaç gün boyunca bebeğinizin daha sakin olacağını ve zamanının çoğunu uykuda geçireceğini göreceksiniz.
Bununla birlikte, birkaç hafta sonra, bebeğiniz günde ortalama 2 saat ağlayacağı bir noktaya gelecek. İyi haber, zamanla çocuğunuzun ağlamasının sebebini anlamaya başlayacaksınız.
Eğer ilk kez anne olmuşsanız, bebeğinizin bezini kirlettiği için mi, yoksa yorgunluktan veya sadece rahatsız hissettiği için mi ağladığını kontrol ederek başlayın. Bebeğiniz bu nedenlerin hiçbirinden dolayı ağlamıyorsa, o zaman çok fazla uyarıya maruz kalıyor ve bunun için ağlıyor olabilir.