Bir arada olmak yetmez Çocuklar için boşanma kararı almamanın faydadan çok zarar getirir “Tabii ki çocuklar için en sağlıklı olan anne-babası ile bir arada olduğu bir aile ortamıdır ama sadece fiziksel olarak bir arada olmak yetmez, bu ortamın huzurlu da olması gerekir.

Eğer eşler arasında bozuk bir ilişki varsa, iletişim yoksa aile hayatı sağlıklı yürüyemez. İnsan yaşamı çok dinamik bir süreç. Günlük yaşam pek çok konuda karar almayı, birlikte harekete geçmeyi ve bu da sıkı bir iletişimi gerektirir. Bu iletişim kurulamadığında gündelik basit sorunlar çözümsüz kalır. Sorunların çözümsüz kalması ve ihtiyaçların karşılanmaması bir yana, aile ortamı huzursuz ve gergin hale gelir, evlilik ve aile işlevselliğini kaybeder. Böyle bir ortam çocuğun ruhsal gelişimi açısından faydadan çok zarar verici olabiliyor…



Çocuklar anne-babalarının boşanmasından kendilerini suçlayabilirler. Bu yüzden, boşanma sebebinin çocukla hiçbir ilgisinin olmadığı, bunun anne ile babanın arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını açıkça anlatmak. Çocuk anne-babasının yerine kimseyi koymak istemez, buna saygı duymak gerekir. Boşanma sonrası eşlerden biri yeni bir ilişki yaşıyorsa çocuğun bunu boşanmayı kabullenene kadar bilmemesi daha iyi olacaktır.Boşanma sırasında, çocukları mahkeme, eşya dağılımı, nafaka gibi konulardan haberdar etmemek gerekir.



Anne ya da babasının kendisini sevmediği için, çok yaramazlık yaptığı için, başka bir kadınla birlikte olmayı tercih ettiği için vb. terk ettiğini asla söylememek kendisinin bu ayrılık konusunda herhangi bir yorum yapmaması ya da sorumluluk üstlenmemesi için çok önemlidir. Boşanma sırasında, çocukları mahkeme, eşya dağılımı, nafaka gibi konulardan haberdar etmemek gerekir. Anne ya da babasının kendisini sevmediği için, çok yaramazlık yaptığı için, başka bir kadınla birlikte olmayı tercih ettiği için vb. terk ettiğini asla söylememek kendisinin bu ayrılık konusunda herhangi bir yorum yapmaması ya da sorumluluk üstlenmemesi için çok önemlidir.


Boşanma çocukları nasıl etkiler?

Okul Öncesi Çocuklarda; Parmak emme, yatağı ıslatma, tutturma, anne ve babaya vurma, anne babaya aşırı düşkünlük gösterme ve eskiden sevilen bir oyuncağa ya da nesneye tekrar bağlanma gibi daha önceki dönemlere gerileme görülebilir. Uyku problemleri, ayrılma kaygısı, artmış öfke ve aşırı korku ile de karşılaşılabilirsiniz.

Okul Dönemindeki Çocuklarda; Bu dönemde özellikle okul başarısında düşme, okuldan kaçma, öfkenin öğretmen ya da arkadaşlara aktarımı, düşük benlik saygısı ve yalnız kalma isteği görülebilir. Çocuk, gelişimsel olarak aileden koparak bireyselleşmeye hazır değildir ve destek arayışı aile ile sınırlıdır. Bu nedenle aileyi barıştırma gayretleri içinde olabilirler.

Ergenlik Döneminde; Bu dönemin en büyük özelliği ergenin aileden uzaklaşarak, arkadaşlarına yönelmesidir. Bu nedenle boşanmış bir ailenin çocuğu olmak ergenin evden çok daha fazla uzaklaşarak vaktini daha çok dışarıda geçirmesine neden olabilmektedir.Tek ebeveynli evlerde denetim eksikliği nedeniyle, okula gitmeme ve kaçma davranışları artabilmektedir.


Boşanma sürecinde çocuğumuza nasıl yardımcı oluruz?

Evliliğin sona erdirilmesi kararının alınması ve boşanma sürecine girilmesi özellikle çocuklu ailelerde bazen oldukça travmatik sonuçlara yol açmaktadır. Çocuğun boşanma sürecinden olabildiğince az etkilenmesini sağlayabilmek için aşağıdaki maddeleri dikkate alması önerilir.Boşanmanın ne olduğu ve boşanmadan sonra anne, baba ve çocuğun yaşamında ne gibi değişiklikler olacağı konusunda çocuğu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, şehir veya ev değiştirme, bakıcı değiştirme, yeni bir evlilik vb. yaşam değişikliklerini ertelemek, Yaşanması zorunlu bazı değişiklikler varsa, bunlara kademeli geçişler yapmaya gayret etmek, Boşanma sonrası çocuk eşlerden hangisiyle kalacaksa, o ve çocuk ailenin boşanmadan önce yaşadığı mekânda yaşamaya devam etmesi yönünde hareket etmek, Eşlerin kendi aileleri ile (babaanne, hala, dayı vb.) birlikte bir toplantı yaparak, çocukla ilgili alınan kararlardan herkesi haberdar etmesi iyi olacaktır. Böylece herkese çocuk için işbirliğinin kaçınılmaz olduğu hatırlatılmış olacaktır.

Çocuktan ayrı yaşayacak olan eşin, kademeli olarak evden ayrı kalmaya başlaması. Bu süreç haftada bir günden 5-6 güne kadar çıkarıldığında çocuk ayrılığa daha kolay adapte olacaktır. Boşanmadan sonra, çocuklar her iki eşle de sürekli ve düzenli olarak görüşmeye devam etmelidir. Eşler boşanmanın çocukları için olduğu kadar kendileri için de zor olduğunu unutmamalıdırlar. Öfke, yalnızlık duygusu, depresyon, kaygı gibi psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Kendilerini ne kadar çabuk toparlarlar sa çocuklarına da o kadar çok yararlı olacaklardır. Unutmamak gerekir ki, çocuklar yeni karşılaştıkları her durumun ne denli tehdit edici olup olmadığını anlamak için genellikle yetişkinlerin tepkilerine bakarlar. Sürekli ağlayan bir anne çocuğa durumun kötü olduğu, neşeli ve çabalayan bir anne ise her şeyin yolunda gittiği izlenimini verecektir.

Eşler tarafından çocukların kesinlikle birbirlerine karşı kullanılmaması, hiçbir şekilde taraf ve tanık tutulmamasına özen göstermek.Yeni düzenlemelerle ilgili kararlar alırken çocuğun onayını almak; ancak çocuğun karar verme sorumluluğu altında ezilmemesine dikkat etmek, Çocuk, boşanmış bir anne-babanın çocuğu olmayı çevresine karşı bir silah gibi kullanmamalıdır. Her konuda gereksiz tavizler vermek çocuğu doyumsuzluğa itebilmektedir. Çocukla ilgili her konuda eşler birbirleriyle çelişen davranışlarda bulunmamaya gayret göstermeli, ortak bir yol izlenmelidir. Babanın evinde izin verilen bir şeye, annenin evinde yasak koymamak gibi.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir