“Seven insan kıskanır” sözünden hareketle aslında herkesin içinde kıskanç bir tarafın olduğunu söylemek yanlış olmaz.
İkili ilişkilerde geçmişe dair konuşmalar yapmak durumu sıkıntıya sokabilecek en önemli faktörlerden biridir. Retroaktif kıskançlık ise, tamamen geçmişe ait konuların sorgulanmasını anlatır. Bu kıskançlık türü, kadın ya da erkeğin partnerinin geçmişini takıntılı biçimde sorgulaması özellikle cinsel hayatın merak edilmesi olarak tanımlanabilir. Birçok kişi partnerinin geçmişini ve yaşadığı ilişkileri merak eder. Retroaktif kıskançlığı bulunan kişiler, geçmişi sürekli gündeme getirip tartışma konularını bulma konusunda kendilerine göre bir yeteneğe sahiptir.
Tehlike Çanları Çalıyor…
Geriye dönük kıskançlık yaşayan kişiler zamanla olmayan durumları kafasında kurmaya başlar ve partnerinin geçmişinde yaşadığı ilişkilerle aslında kendi durumunu kıyaslamaya başlar. Kıyaslamadan sonra ise istemsizce huzursuzluk ve sıkıntı dönemine geçilir. Bu dönemde ise kaybetme ve terk edilme korkuları devreye girer. Bu korku ve kaygıyla birlikte ise anksiyete atakları yaşanmaya başlar. Şüphe de bu kişilerin vazgeçemediği duygulardan bir tanesidir. Partnerini devamlı olarak takip etmek ister ve geçmişindeki insanlarla görüşüp görüşmediğini kontrol eder
Retroaktif kıskançlık kimlerde görülür?
Retroaktif kıskançlık takıntı düzeyinde olduğunda sanrı bozuklukları içinde değerlendirilir. Takıntılı ve saplantılı, paranoid kişilik özelliği olan insanlarda daha sık görülür. Sorun genellikle kıskançlığın ifade şeklindedir. Verilen tepkiler kıskananın kişilik özelliğine göre değişebilir. Burada takıntılı insanlara özellikle dikkat etmek gerekir, böyle kişiler bir ilişkinin sona ermesini, ayrılmayı ya da terk edilmeyi kabul edemez, giden kişiyi ne pahasına olursa olsun geri döndürmeye çalışır. Tepkileri kıskanılan kişinin kendisini veya yakınlarını öldürme, yaralama, tehdit etme, takip etme, yolunu kesme, telefonla taciz, hakkında dedikodu çıkarma, iftira atma, ekonomik zarar verme gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir.
Nedeni ise genellikle düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları, kaybetme korkusu ve güven ilişkisinin baştan beri kurulamamış olmasıdır. Bununla birlikte kıskanma nedenleri ve tepkileri kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Yapılan araştırmalar kadınların daha kıskanç olduklarını ama bu duygularını daha iyi yönettiklerini, erkeklerin ise daha dürtüsel davrandıklarını gösteriyor. Kadınların kıskanma nedenleri arasında eşlerinin eski ilişkilerine geri dönmeleri ve kaybetme korkusu varken, erkeklerde daha çok cinsel açıdan kıyaslanma, performans kaygısı, önceki partner kadar iyi olamama ve terk edilme, retroaktif kıskanma nedeni olmaktadır.
Retroaktif kıskançlık toplumda neden arttı?
Sosyolojik olarak bakıldığında kıskançlığın artmasına neden olacak bazı hızlı toplumsal değişimlerin olduğunu görüyoruz. Eğitim ve kariyer nedeniyle ileri giden evlenme yaşı, artan boşanmalar, sosyal medya ve akıllı telefonlar sayesinde kolaylaşan kadın erkek ilişkileri, televizyon programlarında ve dizilerde sıklıkla işlenen evlilik dışı ilişkiler, insanları şüpheli, kıskanç ve güvensiz bir yapıya büründürdü. Özellikle sosyal medyada hiçbir şey kaybolmamakta, geçmişte kalmamakta ve unutulmamaktadır. Yıllar önce yaşanan kısa bir ilişkinin muhatabı ansızın ortaya çıkıp bir mesajla kıskançlığın fitilini ateşleyebilmektedir.
Retroaktif kıskançlığın üstesinden gelmek mümkün mü? ne yapmalı?
Arkasında ciddi kişilik patolojisi ve ağır psikolojik bir rahatsızlık olmadığı sürece uzman eşliğinde üstesinden gelinebilir bir ilişki sorunudur. Belli bir düzeyi aşan bu tür kıskançlık düşünceleri, kontrolden çıkıp obsesif hale gelmiş ise çift terapisi veya bireysel terapiler yardımıyla uzmanından profesyonel destek alınması uygun olur.
Çoğu zaman yaşanan kıskançlık duygusu bugüne ait değildir. Böyle kişiler geçmişinde güvenli yakın ilişkiler kuramamış, kurduğu ilişkilerde terk edilmiş, bu nedenle incinmiş kişilerdir. Bilinçdışına yerleşmiş bu korkulara ve şemalara yönelik farkındalık temelli terapi yöntemleri, ilişkide güveni artırmaya dönük birtakım uygulamalarla bu sorunlar aşılabilmektedir. İlişki kalitesinin çok bozulduğu durumlarda daha uzun soluklu ve ciddi bir terapi sürecine ihtiyaç duyulabilir. Psikoterapi yöntemleri artık bu tür saplantılı kıskançlık sorunlarıyla boğuşan kişilere etkili çözüm seçenekleri sunmaktadır. Emek verilen her ilişki kıymetlidir ve mücadele etmeye değerdir.