Sosyal medya platformları partner bulmak için güçlü bir alternatif haline geldi. Partner bulmak için neden bu uygulamalara yönelmeye başladık?
Akıllı telefon kullanımının yaygınlaşmasıyla duygusal ve cinsel ilişkiler de sosyal medya ve arkadaşlık uygulamalarına taşındı. Peki sanal alemle başlayan bu ilişkiler ne kadar sağlıklı ve sürdürülebilir?Arkadaşlık uygulamaları üzerinden kurulan kısa vadeli birliktelikler uzun vadeli mutluluk için yeterli olabilir mi?
Sosyal medya aşkları kişiye heyecan katıyor dolayısıyla kısa vadede mutlu olmasını sağlıyor. Başlarda heyecan veren bu ilişki zaman geçtikçe yerini iletişimsizliğe bırakıyor. Küçük tartışmalar dev oluyor, kavuşma isteğinin vermiş olduğu hırçınlık büyüyor, artık uzaktaki ilişki cazibesini ve heyecanını yitirip yerini yeni heyecan verici ilişkiler aramaya bırakıyor. Yani uzun vadeli mutluluk ne yazık ki zor.
Güven duygusu çok önemli
Güven olmayan bir ilişkinin gerçek duygularla yaşanması mümkün olmaz. Son zamanlarda sosyal medyanın hayatımızdaki rolü oldukça önemli bir noktaya gelmiştir. Bu da ilişkilerde tarafların birbirlerine olan güven duygusunu oldukça etkilemektedir. Güven duygumuzun zedelenmemesi için özellikle kaygı kaynaklı aklımıza gelen olumsuz düşünceleri gerçeklik süzgecinden geçirmek faydalı olacaktır.
Mükemmel ilişki yok
İlişkilerde beklenti çok önemlidir ve mükemmel bir ilişki yoktur. Tıpkı mükemmel insan olmadığı gibi. Beklentiler ilişkiyle tutarlı oldukça ilişkinin temeli de daha sağlam olur. Filmlerde veya sosyal medyada görülen tozpembe ilişkiler, ideal erkek veya kadın figürleri gerçek hayatta ne yazık ki yok. İlişkileri sağlıklı ve her iki taraf için de mutlu bir biçimde devam ettirebilmek için önce kişinin kendilik değerinin farkında olması, kendini mutlu etmesi gerekir. İyi bir ilişki için öncelikle kişinin kendini tanıması gerekir. Kendini tanıyan kişi davranışlarının, duygularının ve düşüncelerinin farkında olur.
İlişkiler bağımlılığa dönüşür mü?
İlişki bağımlılığı, başlangıcında zevk alınan ancak sonrasında saplantılı düşüncelere dönüşen tekrarlayan davranışlardır. Bağımlı ilişkilerde genellikle eşlerden birinin ihtiyaçları, planları ve arzularının karşılanır diğer partnerin ihtiyaçları ise göz ardı edilir. Bu tür ilişkilerde taraflar birbirlerini sürekli kontrol altında tutmak isterler. Birey olarak etkinlik göstermeleri rahatsızlık vericidir. Birbirlerine yapışırlar ve her şeyi bir arada yapmaya çalışırlar.
İlişkilerin bağımlılığa dönüşmesi sosyal, iş, aile ve aşk hayatını da kâbusa çevirebilir. Sürekli ilişkinizden bahsetmeyin. Bireysel bir hayatınız mutlaka olsun. İlgi alanlarınız, aileniz ve arkadaşlarınıza zaman ayırın. Her şeyi kontrol etmeye çalışmayın. Sınırlarınızı koruyun. Kendi istediklerinizi ve ihtiyaçlarınızı unutmayın. Kaliteli zaman geçirin. Çok sık görüşmek, çok sevmenin göstergesi değildir. Kişisel gelişime önem verin.
Hayatın başka alanlarındaki tüketim çılgınlığı ilişkilerde de doyumsuzluğu tetikliyor mu?
Doyumsuzluk mutsuzluğu tetikliyor, mutsuzluklar da ayrılıkları. Tüketmek artık hayatımızın her alanına yansıdı. O kadar çok alternatif var ki, sahip olduğumuz şeylerden çabuk sıkılır hale geldik. Sosyal medya aşkları da bu sıkılmaları destekler nitelikte. Mükemmel görünen birçok ilişkiden dolayı kişiler kendi ilişkilerinde kıyas yoluna gidiyor. Bu kıyasların bir sonu olmadığı için de kişiler ilişkilerinde de doyumsuzlaşıyor.