‘’Seven insan kıskanır’’ cümlesiyle büyüyen bir toplum olarak bunun üstesinden gelmek bir hayli zorlaşabilir. Bu toplumsal algıyı değiştirip yerine güvene dayalı,karşılıklı her türlü sosyal ilişkinin varlığımızın bir parçası olarak kabul etmekle başlayacak herşey.
Çünki kıskançlığı toplumun bir parçası,doğalı haline getirerek ilişkilerin bitmesine,kişinin hayatının kısıtlanmasına,şiddete ve hatta cinayete kadar gidebilecek önemli bir boyut kazanmaktadır. Bu nedenle kıskançlığın ne vakit tehlikeli bir hal aldığını bilmek gerekir.
Kıskançlık Nasıl Bir Histir?
Kıskançlık,ilişkilerde,evde,okulda,sokakta aslında hayatın her alanında adı sıkça geçen ve hissedilen bir kavramdır.
Kıskançlık,başkasının sahip olduğuna sahip olma,kendi sahip olduğunu başkaları tarafından alınacağı korkusunu hissetme,bir ilişkinin bozulacağından ve partnerinin elinden alınacağından endişe edebilme durumudur.
Gündelik yaşamın içinde bu duyguyu hissetmeyen insan yoktur lakin bunu dizginleme,düzene sokabilme konusunda başarılı olabilen insanlar ancak sağlıklı ilişkiler yürütebilmektedirler. Bu duyguyu aşırı yaşamak acı verici bir duygudur. Hem kişiyi hem partnerini inanılmaz derecede yormakta ve ilişkide problemler çıkmaya başlar.
İlişkilerde Kıskançlık Neden Kaynaklanır?
Kıskançlık insanın doğasında olan bir duygudur var olan her duygu gibi fakat aynı duyguyu besleyen,çoğaltan yada azaltan toplumsal başka faktörler de vardır.
Sevgi,özlem,nefret,öfke gibi kıskançlıkta var olduğu topluma göre azalır yada çoğalır. Toplumsal normlara uygun olarak şekil alır ve müsait forma girer ‘’aşık insan kıskanır’’ formu gibi…Evrim teorisinde kıskançlığın kadın ve erkek üzerinden farklı şekillendiğini söyler.
Bu durumun üreme ve çoğalmaya bağlı olarak kadının doğurduğu çocuktan yüzde yüz emin olması durumuna karşılık,erkeğin bundan asla yüzde yüz emin olamayacağını belirtir. Bu da babanın hem eşinin onu aldatmış olma ihtimalinin yanında bebeğin ona ait olmaması durumunda da çoğalamayacağını ve soyunu evrimsel olarak devam ettiremeyeceği gerçeğiyle karşı karşıya kaldığını söyler.
Bunun yanında kıskançlığa sebep olan psikolojik kökenli;düşük özgüven algısı kıskanç bireyi sürekli tetikler ve partnerinin ondan daha iyi,daha çekici biriyle olabileceği duygunu yaşatır. Duygu durumunda şiddetli değişimler yaşayan insanlarda kıskançlık duygusunu çok yaşarlar.
Güvensizlik,özellikle kıskanç sevgili kendisine karşı güvensizdir ve bu duygunun acısını partnerinden çıkarır.
İlişkide partner olarak kendini yetersiz gören bireylerde de kıskançlık ve bu duyguyla başa çıkamama hali görülür.
Partnerler arasında sağlıksız bağlanma biçimleri de kıskançlığı besleyen unsurlardır.
Kıskançlığın İlişkiye Etkileri Nelerdir?
Kıskanç sevgili,aşırı derecede kaybetme kaygısı yaşar ve bu kaygıyı eşini yada sevgilisine kurduğu baskıyla gidermeye çalışır. Bu kaygı bir miktar Obsesif Kompülsif Bozukluk bozuklukta olduğu gibi,kişi öyle yoğun kaygı yaşar ki bu kaygıyı giderebilmek için en olmadık şeyleri mantıksız olduğunu bildikleri halde tekrarlarlar.
Aldatılma korkuları bir miktar korkuya dönüşür ve kıskanç sevgili eşinin sosyal ve aile ilişkilerini de kontrol altına almaya çalışır.
Bu kaygılar bir süre sonra kıskanç eşe istemediği şeyleri yaptırmaya başlar. Öfke patlamaları,tehditler,fiziksel ve psikolojik şiddet ve hatta cinayet işlemesine sebep olabilir.
Bu duygu kıskanç eşin, partnerinin sosyal medya hesaplarından,whatsapp görüşmelerine,telefon görüşmelerinden,kiminle mesajlaştığına kadar her anını takip etmeye ve bir şekilde kontrol altında tutmaya çalışır.
Bunlarla yetinmeyip komplolar kurma,hiç olmayacak durumlara varmış gibi inanma.
Bu durumları yaşayan çiftler çok ciddi risk altındadırlar. Yaşadıkları ilişkinin artık iki taraf için de cehenneme döndüğünü ve bu durumdan kurtulmak için yardım almazlar ise evliliğin yada ilişkinin sonuna yakın oldukları aşikardır.
Aşırı Kıskançlık Nasıl Yenilir?
Kıskançlık,tek başına var olduğunda rahatsızlık veren bir duygu değildir. Ancak içinde özgüven eksikliği,yetersizlik duyguları ve yansıtma gibi duygular barındırdığında iki ucada rahatsızlık veren bir duyguya dönüşmeye başlar. Seanslarda danışanlarımdan öncelikle bu düşünce ve duyguya sebep olan temel duyguyu bulmak ve bu nedensellik hakkında bilgi vererek yapılandırıyorum.
Aşırı kıskançlık yaşayan bireylerin tedavisinde,temel olarak bu duygunun altında yatan duygu ve düşünceyi bulmak vardır.
Çünki davranışı kıskançlık olan bir duygunun dinamikleri farklılaşabilir.
Kıskançlıktan önce hissettiği duygunun ne olduğu konusunda farkındalık yaratılır.Kişi bu duyguyu öğrendiğinde farkındalığı çoğalacaktır.
Kişi bu duygu ve düşüncelerin farkına vardığında onları mantık çerçevesinde ele alır.
Kişinin tedavi boyunca geçmiş travmalarından gelen olumsuz algılarının yerini daha sağlıklı algılarla yer değiştirmesi sağlanır tedavi sürecinde.
Kişiye sevilmeye değer bir insan olduğu,kendi değersizlik duygularının altında yatan nedenler birlikte araştırılmalıdır.
Yaşanan farkındalık bu noktada çok önemlidir.
Hem kişinin geçmişten getirdiği olumsuz duyguları belirlemek hemde ihtiyacı olan duyguyu bulma noktasında değerli ve de faydalı olacaktır.