Kişilerin içsel olarak yaşadığı aşırı stres, dış dünyada hem aile hayatını hem de sosyal ilişkileri ve iş yaşamını olumsuz etkileyebiliyor.
Uzman Klinik Psikolog Berra Baş, pandemi sürecinde özellikle de çalışan kadınlardaki stres yükünün azaltılması için erkeklerin de ev işlerine katkı sağlaması gerektiğine dikkat çekerek yemek, temizlik, çocuk bakımı gibi konularda eşlerine destek olmaları önerisinde bulundu.
Özellikle pandemi süreciyle birlikte artışa geçen rutin dışı olaylar ve belirsizlikler kişilerin; ‘Acaba Covid-19’a mı yakalandım, ‘Ailem sevdiklerim hastalanırsa ne yaparım’ gibi düşüncelere kapılmasına ve dolayısıyla streslerinin artmasına sebep oluyor. Uzman Klinik Psikolog Berra Baş, aşırı stres yaşayanlara stresten çıkış önerilerinde bulundu…
İnsanlık, asırlar boyunca salgınlar, doğal afetler ve benzeri kaotik güçlükler nedeniyle zorlu dönemeçlerden geçmiştir. Felaketlerin üstesinden gelenler ve her şeye rağmen umudunu kaybetmeyenler ise güçlenerek gelişebilmiştir. Ancak bu, zannedildiği gibi kolay bir durum değildir. Yıpratıcı, yorucu ve hayatın anlamını sorgulatıcı, stresli bir süreç içermektedir. Dayanma gücü, mental esneklikle doğru orantılı ilerlemektedir. Bilimsel gelişmeler için zorluğun ironik bir geliştirici gücünün olması çok yaralayıcıdır; ama bir o kadar da gelişmelere kucak açması sebebiyle yol açıcıdır. Peki ya bizler için? Bizlerin psikolojik olarak güçlenmesi için bu stresle baş edebilmek, salgın psikolojisini sağlıklı yönetebilmek de; kendi ruhsal farkındalıklarımız bağlamında yol açıcı bir işleve sahiptir.
SALGIN KRONİK STRESİ TETİKLİYOR
Stres, bizleri hayat yolculuğunda koruyan bir işleve sahiptir. Örneğin, Covid-19 kapmaktan korktuğumuz için ve sevdiklerimize bulaştırmamak için stres hormonu salgılarız. Bu sayede maske takarız, hijyene ve sosyal mesafeye dikkat ederiz; hem onları hem kendimizi tehlikeye atmayız. Bu, stresin işlevsel yanıdır. Ancak bir süre sonra adeta sinsi bir şekilde vücuda yerleşen Covid-19 virüsü gibi, stresin de seviyesi ve olumsuz etkisi artmaktadır. Salgın stresinin, diğer streslerden farklı olarak ağır bir şekilde kronik stres reaksiyonlarını tetiklediği, müdahale edilmediğinde stres reaksiyonlarının kalıcı hale gelebildiği ve bir süre sonra kişinin bu durumu kaldıramadığı (bazı semptomlar göstermesiyle) gözler önüne serilmektedir. Bu semptomlar arasında;
- Çok iş yapılmamasına rağmen anlamsız yorgunluk,
- İşleri yetiştirememek,
- Dikkat dağınıklığı,
- Öfkeyi kontrol etmekte güçlük,
- Endişeli olma hali,
- Mutsuzluk,
- Huzursuzluk (yerinde duramama),
- Umutsuzluk,
- Tükenmişlik,
- Yetersizlik,
- Uyuşukluk,
- Maddi-manevi sahip olduklarını kaybetme korkusu,
- Sağlık alanıyla ilgili destek almaktan virüs kapma korkusuyla çekinmek,
- Hastalanıp hayatını kaybedeceğine veya sevdiklerinin vefat edeceğine dair korkular,
- Her şeyi bırakıp uzaklara gitme isteği,
- Halledemedikleri için kendine kızgın olmak, kendini ve etrafındakileri suçlamak,
- Takıntılı ruh hali (sürekli aynı şeyi düşünme, temizlik, kontrol vb.),
- İştah ve uykuda normal dışı tablolar yer almaktadır.