Rahim ağzının rahim içinde her geçen gün büyüyen bebeğin ve içinde yüzdüğü amniyon sıvısının yaptığı baskıyla birlikte, doğum sancısının başlamadan yumuşayıp açılmasına rahim ağzı yetmezliği yani serviks denilmektedir.
Rahim ağzı kadın iç genital organlarından biri olup, temel görevi bebeği taşımaktır. Doğumun sonucuna ulaşabilmesi için serviksin sağlam ve yeterli uzunlukta olması gerekir. Aksi takdirde erken doğuma zemin hazırlar. Rahim ağzı, rahmin alt kısmında yer alır. Gebelikte rahim ağzı kapalıdır ve böylelikle bebeğin sağlığı korunmaktadır. Rahim ağzının gebeliği taşıyacak kadar güçlü olması gerekir ve bu durum hamilelikte büyük önem taşımaktadır. Genelde, rahim ağzı yetmezliği kanama ve ağrı gibi belirtiler vermeden 18 ila 24 ncü haftalar arasında görülebilmekte ve erken doğum ile düşüklerin en önemli sebeplerinden sayılır.
Serviks yetmezliği birçok sebebe bağlı gelişebilir ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Öncelikli olarak daha önceden yaşanılan doğumlar ve doğumlarda oluşan yırtıklar, vajinanın esnekliğini kaybetmesi, genetik bozukluklar, aileden gelme genetik durumlar, rahim ağzı kanseri ya da sıklıkla kürtaj yaptırma rahim ağzı yetersizliğine neden olabilmektedir. Gebeliklerin yüzde 1 veya 2’sinde görülebilmekte ve hamileliğin 4 ila 6 aylar arasında meydana gelen tüm düşüklerin önemli bir bölümün esas nedeni olarak görülmektedir. Rahim ağzı yetmezliği özellikle ilk gebeliklerde fark edilmez ve henüz rahim ağzı boyunu ölçmenin kesin bir yolu yoktur. Yalnız gebe bir kadında rahim ağzının 4 ila 6. aylar arasında ağrısız bir şekilde incelerek ve açılmasının sonrasında hiçbir şekilde belirti vermeden yani, rahimde kasılma veya kanama olmadan düşük yaptığında rahim ağzı yetmezliği olduğu anlaşılmaktadır. Genelde hiç bir belirti vermeyen bu hastalık, bazı gebelerde 12 ila 20 nci haftalarda şu belirtileri gösterebilmektedir.
- Adet öncesi krampa benzer ağrılar,
- Rahim altında (pelvik bölgesinde) basınç hissi,
- Sırt ve bel ağrısı,
- Vajinal bölgede yoğun akıntılar
- Beyaz, berrak veya açık sarı akıntının pembe ya da kahverengi olması,
- Hafif şekilde oluşan vajinal kanamalar
olarak sıralayabiliriz. Yalnız bu saydığımız belirtilerin bir ya da daha fazlasını belirtilen haftalar arasında gördüğünüz takdirde hiç vakit kaybetmeden doktorunuza bildirmeniz gerekmektedir. Eğer rahim ağzı yetmezliği durumu mevcutsa, doktorunuz 12. haftadan itibaren 23. haftaya kadar ultrason muayenesi yaparak sizi takibe almalıdır. Çünkü rahim ağzı uzunluğu ile erken doğum arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bu uzunluk ne kadar fazla ise erken doğum o kadar az, ne kadar kısa ise erken doğum şansı o kadar fazladır.
Rahim Ağzı Yetmezliği Tedavisi
Rahim ağzı yetmezliği tedavisi, genelde hastalığın tedavisi cerrahi olarak yapılmaktadır. Bu cerrahi uygulamada rahim ağzının kadının gebeliği boyunca doğuma kadar kapalı kalmasını sağlamak için dikiş atılmakta ve bu işleme serklaj adı verilmektedir. Gebeliğin 28. haftasında ve doğumun başlamadığı durumda, daha öncesinde gebelikte düşük, zor doğum ve erken doğum yapanlarda, rahim ağzında incelme saptanırsa ve serviks uzunluğunun 2,5 cm kısa olması durumlarında serklaj uygulaması planlanmalıdır. Serklaj, hamileliğin 13 ila 14 haftalarında uygulanır. İşlemden önce vajinal enfeksiyon ve idrar yolu enfeksiyonları kesinlikle tedavi edilmelidir. Bu işlem genel ya da lokal anestezi altında hastanede yapılmakta ve 5-10 dakika kadar süren kolay bir operasyondur. Vajina ve rahim ağzıanestezik sıvılarla silinir. Özel bir dikiş ipliği ile rahim ağzı dikilir ve rahim ağzı torba gibi büzülmüş olur. İşlem sonrası hafif bir kanama oluşabilir bu gayet doğaldır. Ancak, doğumun hemen başlaması, su kesesinde yırtılma, enfeksiyon ve rahim ağzında yırtılmalar olabilir. Hastanın belirgin bir kanamasının olması, ateşinin 38 derecenin üstüne kadar çıkması, kötü kokan vajina akıntılar ve suyun gelmesi durumlarında acilen en yakın hastaneye başvurulmalıdır.
Bu işlemden 12 saat sonra normal yaşantınıza dönebilirsiniz. Yalnız gebeliğin kalan kısmında cinsel ilişki yasaklanır. Daha sonrasında yapılan kontrollerde dikişlere bakılır ve genellikle gebeliğin 37. Haftasından sonra dikişler alınmakta ve doğum gerçekleşmektedir. Şayet ilk hamilelikte serklaj uygulanmışsa diğer gebeliklerde tekrar uygulanmasına gerek yoktur. Yalnız doktorunuz gerekli gördüğü takdirde bu işlemi tekrarlayabilir. Diğer taraftan, belli aralıklarla doğum sancısı olanlara, rahim içinde oluşan kanamalar, bebeğin su kesesinde iltihap ve suyun komple gelmiş olduğu durumlarda asla serklaj işlemi uygulanmamalıdır. Sonuç olarak, geçmiş dönemlerde erken doğum yapan kadınların sonraki gebeliklerinde uygulanacak progesteron tedavisi, transvajinal yoldan yapılacak rahim ağzı uzunluğu ölçümleri ve kısalan servikslerde rahim ağzına atılacak servikal serklaj denen rahim ağzı dikişi ile uygun hastalarda yüksek oranda başarı sağlanmakta ve sağlıklı çocuk doğurma oranları yükselmektedir.