Güzellik anlayışının zamanla değiştiğini ve artık kusursuzluk anlayışının yerini doğal güzelliğe bıraktığını belirten Estetik Cerrah Dr. Serdar Bora Bayraktaroğlu, “Geçmişte istenen ve talep gören yüz estetiği anlayışı yerini karakteristiğin korunmasına bırakıyor. İnsanlar nasıl artık doğal besleniyorsa güzellik anlayışında da doğallıktan yanalar.” diyor.
Estetik Cerrah Dr. Serdar Bora Bayraktaroğlu, Barbie ya da benzeri güzellik anlayışlarının bir zamanlar moda olduğunu ancak özellikle günümüz selfi çağında bu anlayıştan uzaklaşıldığını belirterek: “Başlangıçta sosyal medyanın ışıltısı ile göze hoş görünen etkileyici ve neredeyse kusursuz olan güzellik trendleri artık yapay olarak yorumlanmakta. Birbirine benzeyen burunlar, dudaklar ya da ifadeler hepsi yavaş yavaş yerini doğallığa bırakıyor. Elbette zaman zaman aşırı görüntüler karşımıza çıkarak bizleri şaşırtacak bu da sektörün kurallarından birisi. Ancak son zamanlarda hastalarımdan en çok duyduğum cümle doğallığımı bozmayalım.” şeklinde durumu açıklıyor.
Tarihsel olarak, burun estetiği, genellikle dar burunların ideal olduğu düşünülen, tek boyutlu bir bütün olarak bir güzellik standardını karşılayabilmek için sözde “kusurları” düzeltmeyi amaçlayan prosedürlerin bir örneği idi. Ancak plastik cerrahi teknikleri gittikçe daha yaratıcı hale geldikçe ve nihayetinde neyin güzel olduğuna dair farklı tanımlarla durum değişti. Günümüzde biz plastik cerrahlar geçmişin prosedürlerini aramayan hastalarda artış görüyoruz. Yani bu güzellik anlayışının da değiştiğini gösteriyor.
İstanbul merkezli bir plastik cerrah olan Dr. Serdar Bora Bayraktaroğlu, “Hastalar bana artık mükemmel konturlar yerine kendi yüz karakteristiklerini koruma istekleri ile geliyor. Bu da kişinin kendi eşsiz görünümünü korumak istediğini anlatıyor. Bu tercih biçimi özellikle burun ameliyatı hastalarında sıklıkla görüyor. Bir zamanların arzu edilen mükemmel düz ve simetrik burunları şimdi yapay olarak değerlendiriliyor.” diyor.
KİŞİSELLİK ÖN PLANDA
Estetik Cerrah Serdar Bora Bayraktaroğlu, bu anlayışın genel olarak doğallığa duyulan özlemden kaynaklandığını belirterek: “Kişiler nasıl beslenme alışkanlıklarında organik ve doğal olanı tercih ediyorsa güzellik anlayışlarında da bu ön planda. Bireysellik önem taşıyor. Genetik miraslarından vazgeçmek istemiyorlar.” diyor ve ekliyor: “80’lerde ve 90’lardaki eğilim burnu küçültmek yüzü aşırı germek olmuştu. Ama şimdi kadınlar ve erkekler daha belirgin bir burun ya da o kadar gergin olmayan yüzü tercih ediyorlar.”
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ PROSEDÜRLER
Burun estetiği ameliyatları ya da yüz germe işlemleri her zaman vazgeçilmez olacak. Ancak artık daha kişiye özel ve yapaylıktan uzak olacak biçimde gerçekleşecekler diyen Estetik Cerrah Serdar Bora Bayraktaroğlu, kişiselleştirilmiş prosedürlerin, cerrahi veya cerrahi olmayan burun uygulamalarında en çok tercih ettiği anlayış olduğunu belirterek: “Öyle ki bazen daha belirgin bir burun yapmanın en kolay yolu, güvenliği onaylanmış dermal dolgu maddelerini burun köprüsüne eklemektir.”