Son yıllarda ülkemizde bilimsel gerçeklerden uzak, özellikle obezite tedavisinde sağlığı olumsuz etkileyen bazı moda diyetler medyada gündemde.
Yağları, özellikle hayvansal yağları öneren, ekmeği yasaklayan, anemi gerekçesiyle sütü yasaklayan, sokak sütçülerinden sütün alınmasını öneren sağlık profesyonelleri halkımıza zarar vermekte. Maalesef ki bu tür söylemlerin önüne geçilemiyor. Obeziteyi sadece estetik sorunu olarak görmek ve zayıflamak için de sihirli formüllere bel bağlamak yerine nasıl kilo aldığımızı düşünmek yeterli olur.
Popüler Diyetler (Diyetteki ‘Şiddet’)
Popüler diyetlerin ortak özellikleri;
Çok çabuk kilo verileceğini vadeder.
Çok az besin seçeneği sunar.
Medyatik kişilerin bu diyetleri uyguladıkları vurgulanır.
Genellikle pahalı besin takviyeleri önerilir.
Her derde deva olarak tanıtılır.
*Popüler diyetler asla kalıcı bir beslenme alışkanlığı oluşturmaz.
Popüler Diyet Tipleri
Yüksek Proteinli Ve Yüksek Yağlı Düşük Karbonhidratlı Diyetler
Beyinimizin yakıtı kesinlikle karbonhidratlardır. Bu beslenmenin en temel bilgisidir. Karbonhidratları sınırlayınca vücudumuz enerji ihtiyacını yağlardan karşıladığı için vücutta keton cisimleri oluşmaya başlar. Bu keton cisimleri karaciğer tarafından beyin için alternatif bir enerji kaynağı olarak üretilir. Keton cisimlerinin kanda artması kanın pH’sının düşmesine ve ilerleyen zamanlarda kan basıncında aşırı düşme, şok, bilinç kaybı ve koma gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Karbonhidratları sınırlamak; zihinsel bulanıklık, dikkat dağınıklığı, öfke kontrol, uyku sorunlarına yol açabilir.
Ağız ve diş sağlığını olumsuz etkiler. Ciddi ağız kokusu yapar. Karbonhidratlı gıdalar tekrar tüketilmeye başlandığında hızla kilo artışına neden oluyor. Bu hızla alınan kilolar ise tip 2 diyabet riskini artırıyor. Bu tip diyetlerde doymuş yağ miktarı da diyette oldukça fazladır. Yağ içeriğinin yüksek olması Total ve LDL kolesterolün yükselmesine neden olduğundan sağlığı olumsuz etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre uygun görülen doymuş yağ alımının çok üzerinde öneriler bulunmaktadır.
Karatay Diyeti
Doktor Canan Karatay’ın hazırladığı diyette, az az ve sık yeme yerine sadece 3 ana öğün tüketme ve ekmeği hayatımızdan tamamen çıkarmak, Tahıllar, un ve nişastalı tüm gıdaların tüketilmemesi, pirinç pilavı ve makarnanın ve hatta meyvelerin yenilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Dukan Diyeti
Tıp doktoru Dr. Pierre Dukan’ın tasarladığı bir diyet modelidir.4 evreden oluşuyor.
1. Saf protein Diyeti: Protein bakımından en zengin besinler olan et, balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, yumurtalar, süt ve süt ürünlerini seçerek gruplayan bir diyet.
2. Alternatif Protein Diyeti: Tüm pişmiş ve pişmemiş sebzelerin eklendiği dönem.
3. Kilo Kaybından Sonra Güçlendirme Evresi: Amaç kaybedilen kiloların çabucak geri alınmasını önlemektir. Günde iki dilim ekmek, bir porsiyon meyve ve peynir, haftada iki porsiyon karbonhidrat ve özellikle haftada iki ödül yemeği serbest.
4. Yeni kiloyu koruma : Muz, üzüm ve kiraz dışında, her gün bir porsiyon meyve, günde iki dilim tam tahıllı ekmek, 40 gr çok yağlı olmayan peynir, haftada iki porsiyon nişastalı gıda, kuzu budu, 2 çorba kaşığı yulaf kepeği veriliyor.
Atkin Diyeti
Yüksek proteinli en meşhur diyetlerden biridir. Diyet %59-70 oranında yağ, %5-19 oranında karbonhidrat ve %36’lık bir protein içermektedir. Diyetinin dayandığı iki nokta vardır; günde 30 gramdan az karbonhidrat alınmalıdır, istenildiği kadar işlem görmemiş protein ve yağ formlarının tüketimi serbesttir. Diyet 14 gün sürmekte ve bu sürede et, balık, tavuk, yumurta, bazı peynirler, krema, yağ, bitkisel yağ, mayonez, az miktarda salata ve sebze, günde 20 gr. karbonhidrat tüketebilecek ama kesinlikle, meyve, ekmek, makarna, süt, yoğurt, kuru baklagil yenilmeyecek içeriğe sahiptir.
Bu yazı Öğretim Görevlisi Murat Günal ekibi tarafından hazırlanmıştır!