2020, pandemi ve onun yarattığı yan etkiler nedeniyle genel olarak evde kaldığımız, kendimize daha fazla vakit ayırdığımız ve hobilerimize biraz daha zaman bulabildiğimiz bir yıl oldu.
Evde kalma sürecinde okuyamadığımız kitapları okuduk, izleyemediğimiz filmleri izledik, uzun zamandır denemek istediğimiz yemekleri yapmaya çalıştık ve sevdiğimiz yeni hobiler keşfettik. Yaşamın yoğun temposunda ertelediğimiz her şeyi hayatımıza dahil etmeye çalıştık ve hep ertelediğimiz bir şeyi tekrar hayatımıza soktuk; kitap okumak. Kişisel gelişimden polisiye romanlarına çok geniş bir yelpazede bolca okuduk bu yıl. 2020’nin bitmesine sayılı günler kala sizin de okumadığınız kitap varsa listemize bir göz atmaya ne dersiniz?
Şeker Portakalı- Jose Mouro De Vasconcelos
Listenin uzun yıllardır vazgeçilmezi olan bu kitap çocuk, genç, yaşlı fark etmeksizin her zaman en popüler ve en çok okunan kitaplar arasında yer alıyor. Kitabımızın ana karakteri Zeze, hayal dünyası çok güçlü ve çok geniş bir çocuktur. Ailesiyle beraber yeni taşındıkları evin bahçesinde bulunan portakal ağacını kendine arkadaş edinir ve bütün hayallerini, yaşadıklarını, hissettiklerini ağaca anlatır. Zeze’yle beraber hayal gücünüzün ne kadar uçsuz bucaksız olduğunu hissedeceğiniz bu kitaptan oldukça keyif alacaksınız.
Momo- Michael Ende
Momo şehrin yıkık, harabe tiyatrosunda yaşayan küçük bir kız çocuğudur. Momo’nun en büyük yeteneği kusursuz bir dinleyici olmasıdır. Kitabın konusu insanların zaman algısı ve onu nasıl değerlendirdiğiyle ilgilidir. Momo’nun üzerinden anlatılan bu hikaye bizlere vaktimizin kıymetini ne kadar bildiğimizi sorgulatıyor. Çoğunlukla evde olduğumuz bu yıl zamanın değerini bize daha fazla hatırlatacak bu muhteşem kitap sizi bekliyor.
1984- George Orwel
Yazarın baş yapıtı denebilecek bu kitap, 2020 yılının en çok okunanlarından oldu. Özellikle pandemi dönemiyle hayatımızda teknolojiye daha fazla yer verdikten sonra popülerliği iki katına çıkan kitapta teknolojiden oluşan distopik bir evren anlatılmaktadır. Okurken biraz gerilmenize neden olsa da sizi düşündüren ve sorgulatan kült bir eserdir.
Körlük- Jose Saramago
Yazarı 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü almıştır. Konusu günümüzde yaşadıklarımızla benzer noktalar içermektedir. Körlük hastalığının salgın olarak yayılmasından sonra toplumun ahlaki açıdan nasıl çöktüğünü, bencilleştiğini anlatır. Konusunun oldukça gergin olmasına rağmen yazar akıcı bir anlatımla yazdığı için bir çırpıda okunmaktadır. Dilerseniz ardından Görmek adlı devam kitabını da okuyabilirsiniz.
Cesur Yeni Dünya- Aldous Huxley
Roman, Londra’da ve 26. yüzyılda tamamen distopik bir evren olarak kurgulanmıştır. Romanda toplum üreme teknolojileri, uykuda eğitim gibi yöntemlerle değiştirilmiştir. Kitapta anlatılana göre savaşlar, eşitsizlikler yok edilmiştir ancak bunların yanında sanat, felsefe, aile gibi kavramlarda yok edilmiştir. Anlatılan yeni dünyanın tanrısı Ford’dur. Kitap konu olarak biraz ürkütücü olmasına rağmen fark ettirdikleriyle 2020’nin en çok okunan kitapları arasına girmiştir.