Sağlıklı bir kadın-erkek ilişkisi nasıl kurulur? İlişkide ilgi kaybının sebepleri nelerdir? Bir ilişkinin bitmeye yakın olduğu nasıl anlaşılır? İşte kadın-erkek ilişkileriyle ilgili en çok merak edilenler…

Sağlıklı bir kadın-erkek ilişkisinin temelinde iletişim olması gerektiğini ifade eden Doktorburada.com uzmanlarından Psikolog Mahir Efe Falay, iletişim problemlerinin genel olarak kendini doğru anlatamamak ya da karşıdakini dinlememekten kaynaklandığını belirtiyor.

Sağlıklı bir kadın-erkek ilişkisinin açık ve kesintisiz bir iletişim üzerine kurulabileceğini belirten Mahir Efe Falay “İletişim, karşı tarafı gerçekten dinleyerek ve kendinizin ne demek istediğini net bir şekilde anlatarak kurulmaya başlar. Bir nevi bina yapmak gibi… Temelden başlarız, kazarız, sonra kat kat yükselir. Yükseldikçe temel güçlenir. İlişkiler de bu şekilde kurulur” diyor.

İlişkilerin başlangıç ve ilerleme sürecinde en sık rastlanan sorunun iletişim problemi olduğunu ifade eden Falay, “Bir şey demek isterken aslında başka bir şey söylemek, karşınızdakinin zihnini okuduğunuzu farz ederek davranmak ya da karşınızdakinin dediğini farklı algılayarak harekete geçmek sorun yaratıyor. Karşınızdakinin bir bakışından, bir hareketinden, bir şey sormasından ya da sormamasından kaynaklı olarak bir kanıya varmak sağlıklı bir iletişimi engelliyor” şeklinde konuşuyor.

Çiftler arasında kopan iletişim nasıl tekrardan kurulur?
Uzman psikolog Mahir Efe Falay, çiftler arasında zayıflayan iletişimin tekrar kurulabilmesi için öncelikle karşı tarafı dinlemek, ona zaman ayırmak gerektiğini belirtiyor. “Karşındakinin söylediğini dinleyip ne diyor diye bir durup düşünüp ona göre davranmak gerekir” diyerek terapilerde çiftlerle iletişim kurmalarını ve karşı tarafı dinlemelerini sağlamak için çalıştıklarını ifade ediyor. Ancak terapilerden sonuç elde etmek için kişilerin karşı tarafı dinlemeyi istemesi de gerekiyor.

Öncelikle karşı tarafı dinlemek, ona zaman ayırmak gerek
Sık rastlanan ikinci bir sorunun da taraflardan birinin ya da ikisinin ilgi azalması ya da kaybı olduğunu söyleyen Mahir Efe Falay “En sık görülen neden karşı tarafa duyulan hissin azalması. Karşı tarafa duyulan en güçlü his için sevgi diyebiliriz. Bu his azaldığı zaman haliyle odak noktanız eskiden o kişiyken artık dürbününüzde başkaları da olmaya başlıyor. İlgi kaybının sebebi sadece başka bir kişi olmak zorunda değil; başka uğraşlar, başka aktiviteler gibi konulara daha çok zaman ayırarak karşı taraftan uzaklaşmak gündeme geliyor. Kısacası sevgi azaldığı zaman ilgi kaybının da yaşandığını sıklıkla görüyoruz” diyor.

İlginin azaldığı ilişkileri kurtarmak mümkün mü?
Çiftlerin azalan ilgilerini canlandırmak için öncelikle sevdiklerine zaman ayırmaları gerektiğini söyleyen Mahir Efe Falay, yapılabilecekleri şöyle sıralıyor: “Taraflar daha önce birbirlerine sormadıkları soruları sorarak, birbirleri hakkında bilmediklerini öğrenip kendilerinde olan şeylerle eşleştirmeye çalışarak, birbirlerine zaman ayırabilirler. Karşı tarafa duyulan ilgi, ilişkiye ve eşinize zaman ayırarak artar. Onun düşünceleriyle, yaptığı şeylerle ilgilenmek, en basiti ilgilendiği, takip ettiği siteleri takip etmek, izlediği televizyon programlarını izleyip soru sormak gibi aslında çok basit birkaç şey, bir sürü konuşulacak konu doğurabilir. Bunun gibi hayata dair çok özel sırrı olmayan ufak tefek şeylerle başlanabilir.”

İlişkide kıskançlık, güvensizlik sorunlarının sebepleri nelerdir?
İlişkilerde kıskançlık, en sık rastlanan sorunlardan biridir. İlişkide kıskançlık ve güvensizlik sorunlarının önüne İletişimle geçilebileceğini ifade eden Mahir Efe Falay’a göre kıskançlığın nedeni, kişinin bunu anne-babasından görerek yetişmesi. Diğer bir nedense, aslında derinlerde bir yerde kendine çok fazla güvenememesi, yani özgüven eksikliği. Mahir Efe Falay bu noktada kendine ve karşı tarafa güvenmenin ve “kötü bir şey düşünen, yapmak isteyen yapar, benim yap yapma dememin bir manası yok” şeklinde düşünce tarzının önemini vurguluyor. “Kişi böyle düşündüğü zaman zaten karşısındakini serbest bırakır. Bu sayede kıskançlık da olmaz. Karşısındaki de onu sağlıklı bir iletişimle bilgilendirirse, ‘bak canım ben bugün bunu yapacağım hadi görüşürüz akşam’ gibi, basit bir bildirim bile en azından karşı taraf için o kişinin ne yaptığına dair belirsizliği ortadan kaldırmış olacağı için kafası daha rahat olacaktır” diye konuşuyor.

Aşk her şeyi affeder mi?
İlişkilerin evrensel doğruları ve yanlışları vardır. Örneğin ihanet sonrası bir ilişkinin çok sağlıklı olması beklenemez. Ancak matematikte 2+2=4 etse de insanlarda bu geçerli değildir. Örneğin 100 aldatılan kişiden 99’u karşı tarafı terk ediyorsa 1’i terk etmeyebilir, ya da 95’i sevmeyi bırakıyorsa 5’i sevmeye devam edebilir” diyen Mahir Efe Falay bu nedenle aldatma sonrası ilişkinin durumu hakkında kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek ekliyor: “Ama genel itibari ile aldatan kişiye karşı duyguların bitirilmeye çalışılacağı aşikardır. Çünkü ona karşı duygular devam ederse ayrılmak daha da zorlaşır. ‘Beni bir kere aldattıysa gene aldatacak ve ben daha çok acı çekeceğim’ diye düşünür aldatılan kişi. Tabii aksi durumlar da vardır ama genelde olan bu şekildedir.

Bir ilişkinin bitmeye yaklaştığı nasıl anlaşılır?
Kişi karşısındaki kişiye eskisi kadar zaman ayırmıyorsa, eskisi gibi nazik davranmıyorsa ya da onu düşünerek davranmıyorsa, onu eskisi kadar umursamıyorsa bitmeye yaklaştığı anlaşılabilir. Falay’a göre “eskiden ne yapıyorsa artık yapmıyor, ya da eskiden yaptığı şeylerin sıklığını, sayısını, gücünü azaltıyorsa” ilişkinin bitmeye yaklaştığını anlayabiliriz.

Bitmek üzere olan bir ilişki nasıl canlandırılır?
Eğer ilişkimizin zayıfladığını hissediyorsak, karşı taraf ile ilgili ne kadar çok bilgi edinerek ve kendimizle benzeyen veya benzemeyen yanlar bularak karşımızdaki kişinin gözümüzdeki yerini güçlendirip, bu özellikler çoğaldıkça o kişi ile beraber olma isteğimiz ve ilişkinin gücünü artırabiliriz.

Tartışma ve kavgaların temel nedeni iletişimsizlik
İletişimsizlik ilişkilerde yaşanan tartışma ve kavgalarda da önemli rol oynuyor. Bir diğer nedense kıskançlıklar. Kavgaları engellemenin yolu yine iletişimden geçiyor. İletişim iyi olduğu zaman kavga da olmuyor. Mahir Efe Falay’a göre karşı tarafa net bir şekilde meramınızı anlattığınız zaman, sorunlarınızı içinizde biriktirmediğiniz zaman hemen o anda sorununuza çözüm bulmanız mümkün. İletişim kurma alışkanlığımız güçlüyse ve iletişim odaklı bir hayat sürüyorsak zaten en baştan karşımızdaki kişiyi ölçüp tartarak kafamızda farklı senaryolar kurmuyoruz. Kafamızda başka şeyler kurduğumuz zaman gerçekte olanın dışında çok başka yerlere gidebiliyoruz. Çünkü ‘sağlıklı, normal’ diyebileceğimiz bünyeler bile kurarak vahim sonuçlara varabiliyorlar.

“Kavga sırasında tansiyon yükselir. İki taraf da çok gerildiği anda doğru düzgün bir iletişim zaten bekleyemeyiz. Çünkü orada odaklanılan nokta iletişim değildir; bir nevi hayatta kalma mücadelesine döner süreç. Ama bu gerilim bittikten sonra, iki taraf da sakinleştikten sonra doğru bir üslupla sorulan sorular çok daha faydalı olacaktır ki olması gereken de budur” diyen Mahir Efe Falay’a göre “Kavga bittikten, iki taraf da sakinleştikten sonra doğru bir üslupla sorulan sorular çok faydalı olabilir”.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir