Yaz aşkları da hava gibi soğumaya başladı. Peki, nasıl geçti ilk buluşmalar? Tamama erdi mi konuşmalar? Kışa taşındı mı aşklar? Yoksa yeni mevsimde yeni umutlara mı kaldı? Peki neden? Nasıl farklı olabilirdi? İşte araştırmalarıyla ilk buluşmadan nikah masasına kadar birbirinden ilginç araştırmalar.

 

İlk Buluşmada Bilimsel Araştırmalar

Teklifler edildi. Randevular ayarlandı. Asıl macera şimdi başlıyor. Topdatingtips. com, Howtogettheguy.com, Zoosk.com araştırmalarına göre insanların yüzde 71’i ilk görüşte aşka inanıyor. Yüzde 43’ü ilk buluşmadan önce internet üzerinden buluşacakları kişiyi araştırdıklarını söylüyor. Türkiye’de bu oran yüzde 100 olabilir. Bizde stalk, ata binmek gibi bir kültür. Bir başka araştırmaya göre ilk buluşmalarında buluştukları kişiye güvendiklerini söyleyen insan oranı yüzde 24. Matt Fuller araştırmasına göre erkekler ilk 15 dakikada ilişkide olup olmayacağına, kimyanın tutup tutmadığına karar veriyor. 5 milyona yakın profil ve tecrübelerden yaptıkları derlemelerle oluşturdukları onlarca makalede Gleeden uzmanları ilk buluşmada yapılmaması gereken şeylerin başında, geç kalmak, eski sevgililerden bahsetmek, abartılı ya da özensiz görünmek, gevezelik etmek ve yapmacık olmanın geldiğini söylüyorlar. Ayrıca anketler birini etkilemek için de en iyi yöntemin ona iltifat etmek ve onu pohpohlamak olduğunu gösteriyor (Yüzde 57.) Ama neticede siz ne yaparsanız yapın; araştırmalara göre kadınlar 1 saat, erkeklerse 15 dakika içerisinde buluştuğu kişinin ona uygun olup olmadığına karar veriyor. Bunun nedeni belli. Erkekler konuşmanın içeriğine değil, görünüme odaklanıyor. Kadınlarsa karşısındakini tanımaya gayret ediyor. İnsan gibi…

 

Şimdi Flörtleşmeye Başlayalım

Tüm engelleri aştınız. Her şey yolunda gidiyor. Kimse masadan kalkmadı. Sohbet devam ediyor. Are You Normal About Sex, araştırmasına göre flört etmek için en iyi yöntem dokunmak (yüzde 25) en iyi ikinci ve geleneksel yöntem de ondan hoşlandığını söylemek (yüzde 23.) Arkadaşlık sitelerindekilerin sadece yüzde 16’lık bir oran aynı politik görüşe sahip olmayı önemsiyor. Türkiye’de yapılsa kaç çıkar acaba? Bununla ilgili bir araştırma yok. Buluşmada ne olursa olsun asıl önemli kısım buluşmadan sonraki etap. En önemli husus da ilk öpüşme. 10 kadından 8’i ilk öpüşmenin tüm ilişki hakkında her şeyi anlattığını söylüyor. Oldu ki daha ilk buluşmadan gece çok ateşli geçtiyse de yüzde 42’lik bir oran tek gecelik ilişki yaşadığını reddediyor. Gleeden’in “İlk buluşmadan sonra nasıl hareket edilmeli” anketine göre eğer erkek ilk 24 saat içinde irtibat kurmazsa ikinci buluşmanın ihtimali 8’de 1’e düşüyor. Eğer bir arkadaş vasıtasıyla buluşma ayarlandıysa o zaman ikinci buluşma şansı yüzde 17. Türkiye’de bu oran yüzde 39.

 

Artık İlişkimiz Var

Araştırmalara göre 3 ayı geçmiş ilişkilerin ciddiye binme oranı yüzde 40. Yani 3 ayı geçersen yarı ihtimalle o ilişki uzun olacak demek. Erkeklerin yüzde 54’ü, kadınların da yüzde 56’sı 6 aydan sonra bir şekilde evlilik konusunu tartışmaya başlıyor. Evliliği konuşmak da ilişkideki en gergin konudur herhalde. Oradadır ama kimse orada olduğunu kabul etmez başta. “Evlilikten bahsedersem kaçırır mıyım” korkularıyla gizli imalar, evli insanlarla görüşmeler derken sonra düğünlere gitmeler, İstiklal Marşı ve kapanış…. Bu arada ilgilenenler için Utah Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre dünyanın evlilik yaşı 28-32 arasında. Tamam, hemen evliliğe atlamayalım. Daha atlatmamız gereken bir sürü badire var. Bol bol tartışacağız mesela. Hatta uzak mesafelerden ilişkimizi yürütmek zorunda kalacağız belki. Bunun için de anketler yapmışlar. Telefon kullanıcılarının yüzde 21’i anlık mesajlar sayesinde kendisini partnerine daha yakın hissettiğini söylüyor. Yüzde 9’u tartışmalarını mesaj üzerinden çözdüklerini söylüyor.

Benim de yegane tavsiyem odur. Yazmak daha iyidir her zaman. Sinirine hakim olabilirsin. Öfkene parmakların yetişemez, sakinleşirsin. Yazdıklarını göndermeden geri alabilirsin. Ama laflar bir kere ağzından çıkarsa onlar ilişki boyunca camdaki küçük çatlaklar gibi her rüzgarda büyür. Sonunda kırılırlar.

 

Devir Yalnızların Devri…

 

Şimdi, “Yahu ilk buluşmadan nasıl birden nikah masasına oturduk Ümit Besen şarkısı gibi” diyorsunuz. Haklısınız da. Artık evlilik bizim için uzak ve tercih edilmeyen bir yerde. Özellikle Avrupa’da yalnızlar artıyor. 1950’lerde 37.1 milyon daha fazla evli insan var. 2015 itibariyle bu fark 12.1 milyona iniyor. Ama öte yandan da ABD’de ikinci defa evlilik sayısı 22 milyonken 2018 itibariyle 42 milyon. Yani insanlar boşanmaktan da korkmuyor, yeniden evlenmekten de. Bu hem iyi bir haber, insanlar en azından yalnızlığa kendisini mahkum etmiyor hem de kötü haber çünkü eskisi gibi evlilik kurumu kutsal bir algı yaratmıyor. Bu gidişle sonunda yalnızlar ve yalnızlık kazanacak gibi görünüyor. Ama öte yandan da gel gör ki araştırmalar evli olan insanların yalnız olanlara göre çok daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Leoparlar yalnız avlanırlar, çok da asildirler ama kediler arasında ömrü en kısa olanlardır. Üstelik esaret altında daha uzun yaşarlar. Şimdi öyle bir şey söylüyorum ki iki ucundan da tutsa yanıyor insan. Boş verin siz bunları. Bu iş rakam işi değil, gönül işidir. Eğer içgüdüleriniz size tamam diyorsa vakti gelir. Devam diyorsa doğruyu bulana kadar da aramayı bırakmamak gerekir. Hayat bir tane. O da sizin için en güzeli olsun.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir