Yinelenen yüz hareketleri, konu dışı sözcükleri yineleme, boğaz temizleme, burun çekme gibi farklı tik çeşitleri vardır.

Tikler nasıl geçer sorusunu cevaplarken tiklerin nedenlerinin anlaşılmasının geçmesinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtelim. Tiklerin oluşmasını tetikleyen çevresel ve ruhsal durumların keşfedilmesi tiklerin tedavisi için en önemli adımdır. Tikler hangi durumda, ne kadar sıklıkla ortaya çıkıyor tespit edilerek psikolojik destek ve gerekliyse ilaç uygulaması ile tedavi edilebilir.

Tiklerin geçmesi için aile ve sosyal çevrenin davranışları da oldukça önemlidir. Tikler konusunda baskılanan, azarlanan çocuklarda tikler aksine daha da sıklaşmaktadır.

TİK ÇEŞİTLERİ

Genel olarak görülen tik çeşitleri ve tipleri şu şekilde sıralanabilir.Yüz adalelerinin devamlı hareketi, alt göz kapağının aşağıya doğru sık sık hareketi,Göz kapaklarının fazla açılıp kapanması şeklinde, Göz kırpmalar, yanak adalelerinde oluşan tikler,Boyun adalelerinde oluşan tikler, Sinirsel kökten gelen öksürük şeklinde oluşan tikler,Gerekmediği halde sık sık burun çekme ve üst dudakla yapılan tikler, Yutkunma ve yutar gibi hareket etme,Boğaz temizler gibi hıçkırmak, boğaz temizlemeye zorlama tikleri,Omuz silkmek, Parmak çatlatmak, Dizini ve ayaklarını sallamak,Sık sık gözlerini alışılmamış şekilde ayırmak, Kollarını ve ayaklarını sallamak,Kulakları oynatmak, kaşları sık sık kaldırıp indirme.

TİKLERDEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ

Tiklerin oluşma nedenleri tam olarak bilinmese de genetik faktörlerin, çevresel faktörlerin, psikolojik faktörlerin tiklerin oluşmasında etkili olduğu biliniyor. Bazı özel durumlarda, gerginlik anlarında ortaya çıkan tiklerin yaşanan baskılardan dolayı ortaya çıkması da olasıdır. Çevresel kötü bir olay yaşamış olan çocuklarda tik sorunları sık görülür.

Tiklerden kurtulmak için öncelikle tiklere neden olan asıl sorunları tanımak gerekiyor. Bunun için de psikiyatrik yardım almak lazım. Tikler nasıl geçer diye düşünüyorsanız, hayat boyu size eşlik eden bir tikiniz varsa ya da çocuğunuzda tik olduğunu fark ettiyseniz uzman yardımı almalısınız. Tabi sadece doktor yardımı ile değil çevrenin de yardımı ile tiklerden kurtulmak mümkündür.

TİK SORUNU OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR

Çocuklarda tik sorunları aile ve sosyal çevrenin gözlemleriyle anlaşılabilir. Yetişkinlerde de hem bu durum söz konusudur hem de kendi tik sorununun farkında olma durumu vardır. Tik sorunu olup olmadığı garip hareketlerin tekrar edip etmemesine bakılarak anlaşılabilir.

Bir hareketin tik sayılabilmesi için belli aralıklarla tekrar ediyor olması, anlamsız bir hareket olması, istem dışı ve baskılanabilir olması gerekiyor. Göz kırpma, belli bir sesi sürekli çıkarma gibi çok sık görülen tikler olduğu gibi çok daha az görülen kişiye özel tikler de vardır. Tikler nasıl geçer sorusu da aslında nasıl ve neden tik sorunu yaşanıyor sorularına bağlı olarak cevaplanabilir.

TİKLER YER DEĞİŞTİREBİLİR

Çocuklarda istekleri dışında ani ortaya çıkan kas hareketlerine tik denildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Örneğin göz kırpma, omuz silkme gibi hareketler meydana gelebilir. Bazen ses çıkarma şeklinde vokal tikler de görülebilir. Tikler, bir süreliğine çocuk tarafından baskılanıp ertelenebilir ancak tiklerin tümden kontrolü çocuğun elinde değildir. Tikler yer değiştirebilir; örneğin göz kırpma şeklinde başlayan tik bozukluğu 1 ay sonra baş sallama şeklinde devam edebilir. Hatta zaman içinde tamamen kaybolduğu dönemler olabilir” dedi.

TİK BOZUKLUKLARINDA AİLELER NE YAPMALI?

Ailelerin tik bozukluğu olan çocuklara sürekli uyarıda bulunmasının tik bozukluğunu ortadan kaldırmadığını ve sorunu daha karmaşık bir hale getirdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Tik bozukluğu olan çocuklara ailelerin yaklaşımı kimi zaman tiklerin çocuğun elinde olduğunu düşünmeleri nedeniyle “yapma, o şekilde davranma” şeklinde uyarılarda bulunuyor ya da ceza verdiklerini görebiliyoruz fakat biliyoruz ki bu şekilde davranmak tik bozukluğunu uzun vadede arttırıyor. Çocuklar tiklerini kısa süreli durdurabilirler, baskılayabilirler. Örneğin bazen okulda hiç yapmayabilirler ya da ben istersem bunu yapmayabilirim diyebilirler. Bu söylemler aileleri yanıltabiliyor. Bu durum ailelerde ‘Çocuk isterse tikini yapmaz, kasten yapıyor’ gibi bir algıya sebep olabiliyor.  Oysa ki tikler kısa süreli bastırılabilir fakat uzun vadede bastırılamaz ve çocuğun bununla baş edebilmesi zordur. Bu nedenle çocuğu sürekli yapma şeklinde uyarmak doğru değildir” uyarısında bulundu.

ALTTAKİ NEDEN ORTAYA ÇIKARILMALI

Tik bozukluğunun tedavi edilebildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, tik bozukluğunun altında başka nedenlerin de olabileceğini belirterek  şunları söyledi:

“Ailelere çocuklarında herhangi bir tik bozukluğu gördükleri zaman bir çocuk ergen psikiyatri uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Çocuğun detaylı değerlendirilmesi, tiklerin altında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması, tik bozukluğuna eşlik eden herhangi bir başka durumun olup olmadığının saptanması bizim için oldukça önemli.”

MUTLAKA BİR UZMANA DANIŞILMALI

Tik bozukluğunun genellikle orta çocukluk döneminde daha sık görüldüğünü, ergenlik dönemiyle beraber biraz azalmaya başladığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Yetişkin dönemde genelde çok azı artık kalıcı hale geçer fakat tik bozukluğunun altında yatan neden ortadan kalkmadığı sürece tik bozukluğu geçse de çocukların başka rahatsızlıkları söz konusu olabilir. Tik bozukluklarına eşlik eden diğer hastalıklar da mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi halde çocuğun tik bozukluğunun yanı sıra kaygı bozukluğu, Obsesif Kompülsif Bozuklukları ya da Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve depresyon gibi diğer rahatsızlıklarla baş etmek zorunda kalması çok olasıdır. Tik bozukluğunun tedavi edilmemesi çocuğun özgüvenini azaltabilir, arkadaş ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. O nedenle mutlaka bir çocuk ergen psikiyatri uzmanına başvurmalarını öneriyoruz” diye konuştu.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir